Bu haftaki yazımız hem hatırlamak hem de eylem için. Darüşşafaka’nın bir zamanlar mucizeler yaratan takımından Olexandr Okunskyy’yi; takım arkadaşı Ömer Kahyaoğlu’nun deyimiyle “pırlanta kalpli Saşa”yı hatırlamak ve ona yardım elini uzatmak istiyoruz. Bu yazı ikisine de yararsa ne mutlu bize !

Darüşşafaka basketbol takımı uzun bir aranın ardından, 1992 yılında birinci lige çıktığında yeni bir dönemin de kapılarını aralamıştı. Bu yeni dönemde, kısa sürede, maddi kaynaklarının sınırlı olmasına rağmen birinci ligde saygı duyulacak bir takım oldu. Hem Türkiye liginde hem de Avrupa kupalarında uzun yıllar  başarılı maçlar çıkardı. Bu süreç tüm Darüşşafakalıların hafızasında güzel bir yerdedir.

2000-2001 sezonunda bir galibiyet sonrası sevinci.

Bu dönemde birçok oyuncu Darüşşafaka altyapısından yetişti, birçok yabancı oyuncu da Darüşşafaka formasıyla başarıyla ter döktü. Bu oyunculardan biri de Olexandr Okunskyy idi. 1998-1999  ve 2000-2001 sezonlarında Darüşşafaka forması giyen Ukraynalı milli oyuncu, pota altındaki hakimiyetiyle Türkiye basketbol liginde oynadığı dönem adından sıkça söz ettirdi. Onun görev aldığı iki sezonda Darüşşafaka, ligde zirveye oynarken Avrupa kupalarında da üst turları zorladı. Okunskyy sahadaki performansının yanı sıra karakteriyle saha dışında da takımın önemli bir parçaydı. Darüşşafaka genç oyunculardan kurulu kadrolara sahipti ve takım içi arkadaşlık her zaman üst düzeydeydi. Okunskyy de takımdaki arkadaşlığa karakteriyle kısa sürede uyum sağladı ve büyük katkı yaptı. Darüşşafakalı gençlerle deneyimlerini paylaşmaktan da asla geri durmadı.

Ayaktakiler (soldan sağa): Steven Rogers, Vedat Doruk, Olexandr Okunskyy, Maxim Otbozin, Alexander Jensen, Emre Ekim. Oturanlar: Hakan Köseoğlu, Nihat Mala, Ömer Kahyaoğlu, Gökhan Sunter, Deniz Gökay, Mehmet Kahyaoğlu

Onu en yakından tanıyanlardan biri olan takım arkadaşı Ömer Kahyaoğlu bu konuda şunları anlatıyor: “Saşa ile ilgili en güzel anılarım saha dışında olanlardı. Çok esaslı bir takım arkadaşıydı. Çoğu maç sonrası ve boş günlerde hep beraber etkinlikler yapardık. Bowling ve bilardo oynamaya giderdik. Hepimize evi her zaman açıktı. Eli gönlü çok açık, gerçek bir arkadaştı. Çocukları yerlerde oynarken biz de çocuklar gibi play-station oynar, müzik dinler, eğlenirdik. Zaten böyle bir bağ oluştuktan sonra sahada çarpışmak, birbirine fedakarlık yapmak doğal bir istek haline geliyordu. Gerçek şu ki bütün takım birbirimiz için çarpışırdık. Ve pırlanta kalpli Saşa bunda önemli bir paya sahipti.”

Pota altının bu dev pivotu şu anda ülkesinde zorlu bir hastalıkla mücadele ediyor. Geçtiğimiz günlerde Darüşşafaka’dan takım arkadaşları Deniz Gökay ve Ömer  Kahyaoğlu aracılığıyla Okunskyy’nin hastalığından haberimiz oldu. Maalesef ülkesindeki koşullar, basketbol hayatından kazandığı tüm maddi kaynakların bu hastalıkta kullanılmasına neden olmuş ve buna rağmen tam olarak iyileşememiş. Şu an tedavisi için hayati önem taşıyan bir dönemde ve tedavi için ülkesinden İsrail’e gitmesi gerekiyor.

Ömer Kahyaoğlu’nun sözleriyle, “Onu tekrar sağlıklı, mutlu ve çocuklarıyla gülerken görmek bu yumuşak başlı dev adama çok yakışacak.”