Tarihçe

Darüşşafaka tarihinin kilometre taşları
1863
Yusuf Ziya Paşa, Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Vidinli Tevfik Paşa, Sakızlı Ahmet Paşa ve Ali Naki Efendi tarafından “Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye” adlı dernek, 30 Mart 1863 tarihli padişah fermanıyla kuruldu. Amacı; yoksul ve yetim çocukların eğitim-öğretimine destek olmaktı. Pek çok Osmanlı paşası ve aydının üyesi olduğu Dernek, Türkiye tarihinin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenme örneğini oluşturdu.
1865
Başlangıçta amaç; Kapalıçarşı ve çevresinde çalışan çırakların okutulmasıydı. Beyazıt’taki eski Valide Mektebi binası onarılarak derslere başlandı. Okul, tek derslikte faaliyet gösteriyordu. Derslere gelenlere her türlü ders aracını Cemiyet sağlıyor, ders verenler de para almıyordu. Türkiye’de ilk halk okulu sayılan bu “çırak mektebi”, 1873’e kadar eğitime devam etti.
1867
Cemiyet, 1867’den itibaren Mebahis-i İlmiyye (Bilimsel Konular) adıyla aylık bir dergi çıkardı. Daha çok pozitif bilimlerle ilgili yazıların yer aldığı derginin yayını birkaç yıl boyunca sürdü ve zamanın en ileri eğitimini veren Harbiye Mektebi öğrencileri dâhil, geniş bir okul kitlesi tarafından izlendi.
Darüşşafaka öğrencileri için hazırlanan kaynak ve yardımcı kitapların, Darüşşafaka dışındaki okullarda da okutulması yaygın bir uygulama oldu.
 
1868
Sultan Abdülaziz’in yaptığı bağışla satın alınan Fatih’teki arsaya inşa edilmek üzere İtalyan mimar Barironi’nin tasarladığı ve planını Dolmabahçe Sarayı’nın mimarbaşısı Ohannes Balyan’ın çizdiği binanın inşaatına başlandı. Okul binası, kız ve erkek öğrencilerin aynı çatı altında eğitimlerine uygun, çağın çok ilerisinde imkânlara sahip ve bu büyüklükte bir eğitim kompleksi olarak düşünülmüş ilk binadır.
1872
Cemiyet’in 25 Mart 1872 tarihli nizamnamesinde, “Cemiyet’in vatan sevgisi ve millet gayretini esas alacağı, üyelerinin bu yönde çaba gösterecek şahıslardan oluşacağı” belirtilmekteydi. Aynı nizamname, inşa halindeki okula “on yaşından büyük olmayan kız ve erkek çocukların alınmasını, öğrencilerin her türlü masrafının Cemiyet tarafından karşılanmasını, idare ve eğitim kurulu oluşturulmasını, mektebe birer müdür ve müdire tayin edilmesini” öngörüyordu. (1965-73 arasında görev yapan Nazıma Antel’e kadar okulun bir “müdiresi” olmamış, 1971’e kadar da kız öğrenci kabul edilmemiştir.)
1873
Darüşşafakat’ül İslamiye, parasız yatılı, özel statülü bir okul olarak, açılışta alınan 54 öğrencisiyle 29 Haziran’da Yüzbaşı Mustafa Efendi’nin verdiği ilk dersle öğretime başladı. Eğitim ve öğretim programı iptidai (ilkokul), rüştiye (ortaokul) ve idadi (lise) programlarını içine alacak şekilde hazırlanmakla birlikte, Maarif Nezareti’ne bağlı okullarda uygulanan programın üstündeydi. Toplam sekiz yıl olan okulda son iki yıl “âli” sınıflarını oluşturmaktaydı ve programı yüksekokul programına göre hazırlanmıştı. Bu sebeple 1894 yılına kadar Darüşşafaka’yı bitirenler yüksekokul mezunu sayılmıştı. Ayrıca son sınıf, “Telgraf-Fen Mektebi” adını taşımaktaydı ve 1873-1894 yılları arasında Okul, bir “telgraf fen mektebi” hüviyetini kazanmıştı.
 
1877-1878
“93 Harbi” diye bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, Darüşşafaka’da eğitimi etkiledi. İşgale uğrayan topraklardan binlerce göçmen İstanbul’a geldi. Binden fazla kız ve erkek çocuk, Cemiyet tarafından Darüşşafaka binasına yerleştirildi. Zaman içinde bir kısmı başka yerlere gönderildi ve erkek çocuklardan annesiz-babasız olanlar, Okula alındı. Okul asli işlevine döndü. Bu koşullarda Okulda altı ay kadar (çoğu subay olan öğretmenler, cepheye gittiğinden) bazı sınıflarda ders yapılamadı.
1879
Bakanlar Kurulu’nda Mekteb-i Mülkiye’nin yüksekokula dönüştürülmesine karar verilmesi üzerine, II. Abdülhamit’e sunulan raporla, Darüşşafaka binasının Mekteb-i Mülkiye’ye verilmesi önerildi. Padişahın hükümete gönderdiği iradede “Darüşşafaka’nın hayırsever kimselerin yardımlarıyla Müslüman yetimlerin eğitim ve öğretimlerini yaptırmak üzere kurulduğu, okulda geceli ve gündüzlü 200’ü aşkın yoksul çocuğun bulunduğu” bildirildi ve bu düşünceden vazgeçilmesi emredildi.
1881
Darüşşafaka ilk mezunlarını verdi. Okulun ilk mezunu olan sekiz kişi, Cemiyet üyesi Posta ve Telgraf Nazırı İzzet Efendi’nin çabasıyla Bakanlığa alındı. Bu sırada okul mevcudu 125 öğrenciydi.
1882
Bu tarihe kadar ülkede Darüşşafaka, Galatasaray ve askeri liseler dışında, başka idadi (lise) yoktu. 1880’lerde ve 1900’lerin ortalarına kadar, zamanın birçok seçkin ve ünlü kişisi Darüşşafaka’da öğretmen olarak fahri görev aldı. Vatan şairi Namık Kemal, vak’anüvis Abdurrahman Şeref Bey, Manyasizade Mustafa Refik Bey, Babanzade Naim Bey, Bestekar Zekai Efendi, Ahmet Mithat Efendi, Ressam Agah Efendi, Selim Sırrı (Tarcan), şair Yahya Kemal (Beyatlı), tarihçi Yusuf Akçura, Tahir Olgun, Ressam Ali Rıza Hoca, bunların arasındaydı. Ayrıca, matematikçi Salih Zeki, matematikçi Mehmet İzzet, maliyeci Hasan Ferit, edebiyatçı Ahmet Rasim ve İsmail Sefa, tarihçi Osman Nuri Ergin, 1920’den 1940’a kadar okulun müdürlüğünü de yapan eğitimci Ali Kami Akyüz, ressam Mahmut Cûda gibi birçok değerli sanatçı, bilim ve fikir insanı Darüşşafaka’dan yetişti ve çoğu orada uzun yıllar öğretmenlik yaptı.
1884
Darüşşafaka, Cemiyet’in mali olanaklarıyla ayakta duruyordu. 1884 yılına Okulu ziyaret eden ve çok memnun kalan Sadrazam Küçük Said Paşa’nın girişimiyle, Darüşşafaka’nın bazı eksikleri, devlet hazinesinden karşılandı. II. Abdülhamit, o yıl mezun olan altı öğrenciyi kabul etti ve öğrenciler, kendi yaptıkları tabloları –teşekkür mahiyetinde- Padişah’a verdi. Bu tarihten sonra Darüşşafaka’dan her yıl mezun olanların isimlerini ve tablolarını Padişah’a takdim etmeleri gelenek haline geldi.
1888
Her türlü toplantının yasaklanmasıyla Cemiyet üyeleri bir araya gelemez oldu. Toplantılar tatil edildi. Darüşşafaka mali sıkıntı içinde düştü. Abdülhamit, Darüşşafaka’yı himayesi altına aldı. Devlet, imtiyaz alan şirketlerin Darüşşafaka’ya nakdi yardım yapmaları usulünü başlattı ve mali sıkıntı sona erdi.
1903 
Osmanlı Hükümeti, bir öğrenci direnişi yüzünden Darüşşafaka’ya el koyarak yönetimini Maarif Nezareti’ne bağladı. Parasız öğretmenliği kaldırdı. Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye dağıldı. Darüşşafaka’nın bir devlet okuluna dönüşmesiyle kuruluş amacından sapıldı. Okula analı- babalı ve bazı ileri gelen ailelerin çocukları da kaydedildi. Bu durum II. Meşrutiyet’e kadar sürdü.
1908 
II. Meşrutiyet’in ilanı üzerine Cemiyet’in eski üyeleri ve Darüşşafaka’dan yetişenler bir araya geldi. Darüşşafaka Mezunin Cemiyeti’ni (Darüşşafakalılar Derneği) kurarak okulun yaşatılması kararını aldı. 1909 Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye üyeleri, devrin ünlü siyasilerini de çağırarak, tabii reis olan Sadrazamın başkanlığında toplandı. Yeniden çalışmaya başlayan
Cemiyet ilk iş olarak Darüşşafaka’yı geri almak için Maarif Nezareti’ne başvurdu. Aynı yıl devir gerçekleşti.
1914-1923 
Birinci Dünya Savaşı ve devamındaki Kurtuluş Savaşı yılları Darüşşafaka için çok zor ancak çok faal ve pek çok yönden anlamlı bir dönemi simgeler:
• 1914’ten 1916 yılına kadar okulun geçimi Hükümetçe kısmen karşılandı. Savaşın sonuna doğru mali sıkıntı iyice arttı fakat yardımlarla idare edildi. Bu sırada, eğitim sekiz yıldan on yıla çıkarılarak son sınıflara öğretmenlik mesleğiyle ilgili dersler kondu ve Darüşşafaka bir yüksek öğretmen okulu hüviyetine büründü. 1919 yılında Darüşşafaka’da eğitim tekrar sekiz yıla indirildi.
• Kadınlar ilk kez Cemiyet üyeliğine alındı.
• Darüşşafaka Spor Kulübü kuruldu (1914).
• Cemiyet’in üye sayısı 1909’daki yeniden kuruluş sırasında 150 kişiden ibaretken, 1916’da 700’e, 1917’de 1.400’e yükseldi.
• 1916-1918 yıllarında lise bölümü öğrencileri askere alınıp Çanakkale Savaşı’na katılarak şehit düştüklerinden bu yıllarda mezun verilemedi. 1919-1920 Darüşşafaka, iki yıl yeni öğrenci kaydetmedi. Tüm bunların sonucunda öğrenci sayısı 200’e düştü.
• Yeniden sınavla öğrenci alımına 1921-1922 ders yılında başlandı.
1924 
Cumhuriyet’in ilanından sonra, 1924’te çıkarılan Tevhid-i Tedrisat (Öğrenim Birliği) Kanunu eğitim düzenini bütünlemeyi, laikleştirmeyi, tarih ve dil konularında ulusallığı öne çıkarmayı amaçlıyordu. Cemiyet Yönetim Kurulu öğretim programında bu yönde çok kapsamlı değişiklikler yapılmasını kararlaştırdı. Darüşşafaka “tam devreli lise” haline getirildi, özel lise konumunda devlet lise ve ortaokullarının programını uygulamaya başladı ve Darüşşafaka Lisesi adını aldı. Bu değişiklikler Maarif Vekâleti tarafından onaylandı ve okulun mezunları İstanbul Üniversitesi ile yüksekokullara resmi lise mezunları gibi sınavsız kabul edilmeye başlandı.
1927 
İlkokul öğretmeni yetiştirmek amacıyla, “Öğretmen Okulları”nın dördüncü sınıfıyla eşdeğer, ayrı bir “öğretmen sınıfı” açıldı. Öğretmen sınıfı ilk mezunlarını 1929 yılında verdi. Eğitim Bakanlığı’nın isteği üzerine bu sınıf 1930 yılında kapatıldı.
 
1931 
Darüşşafaka mezunlarının hemen tümü önceki dönemlerde fen bilimleriyle ilgili yükseköğrenim dallarını tercih ederlerdi. Bu nedenle okulun sadece fen sınıfı vardı. 1931’de edebiyat sınıfı açıldı.
1935 
Cemiyet, adını Türk Okutma Kurumu olarak değiştirdi. 1939’da Erzincan’da deprem felaketine uğrayan ailelerden Darüşşafaka’nın öğrenci kabul koşullarına uygun 83 çocuk okula alındı. Türkiye İş Bankası bu çocukların eğitim ve öğretim masraflarını Cemiyet’e ödemeyi taahhüt etti. “Erzincan Yetimleri”ne kucak açılması o günlerde kamuoyunda saygı uyandıran bir olay olarak büyük yankı yaptı.
1940 
Darüşşafaka’da, resmi liselere paralel olarak öğrencilerin aynı sınıfta iki yıl okuma hakkı vardı. Cemiyet öğrencilerin daha nitelikli yetişmeleri, kendilerine harcanan para ve emeğin daha iyi değerlendirilmesi için bu usulün kaldırılması hakkında yeni bir karar aldı. 1940 yılından itibaren sınıfta kalan öğrenciler mecburi tasdiknameyle okuldan uzaklaştırılmaya başlandı.
40’lı yıllarda başbakanlar Recep Peker, (Cemiyet Üyesi de olan) Hasan Saka ve Şemseddin Günaltay, Darüşşafaka ile yakından ilgilendiler, özellikle kız öğrencilerin okula kabul edilmesi için girişimlerde bulundu, hükümetleri Darüşşafaka’ya destek verdi.
1945
Fransızcanın yanı sıra İngilizce eğitimi de verilmeye başlandı.
1949 
Yükseköğrenim gören Darüşşafaka mezunları için, Fatih’te Atabinen Yurdu açıldı.
1951 
Darüşşafaka Lisesi Basketbol Takımı 1950-51 sezonunda İstanbul liseler şampiyonu oldu. Böylece Darüşşafaka’da basketbol hareketlendi. Darüşşafaka Spor Kulübü’nde futbol ve voleybol ağırlıklı süren spor etkinliklerine ek olarak basketbol şubesi kuruldu. Kulübün amatör basketbol takımı 1961 yılında liglere katılmaya başladı. Daha sonraki yıllarda şampiyonluk kupalarını birkaç kez müzesine taşıdı, milli takıma başarılı oyuncular kazandırdı.
1953 
Cemiyet, bir tüzük değişikliğiyle “Darüşşafaka Cemiyeti” adını benimsedi.
1954
Şair ve yazar Sait Faik Abasıyanık vefat etti. Annesi Makbule Abasıyanık, yazarın isteği üzerine kitaplarının telif haklarını ve bazı malvarlıklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışladı ve yazarın ölüm yıldönümlerinde (11 Mayıs) bir önceki yılın en beğenilen hikâye kitabına verilmek üzere “Sait Faik Hikâye Armağanı”nı kurdu (1955).
2003’ten 2011’e kadar Darüşşafaka ve Yapı Kredi Yayınları iş birliğiyle düzenlenen Sait Faik Hikaye Armağanı, 2012 yılından itibaren Türkiye İş Bankası iş birliğiyle verilmeye başlandı.
Yazarın Burgazada’daki evi Darüşşafaka tarafından müze olarak halkın ziyaretine açıldı (1964).
1955 
1955-56 öğretim yılı Darüşşafaka Lisesi için önemli bir dönüm noktası oldu. Yeni bir düzenleme ile İngilizce öğretim yapılan bir kolej statüsüne geçildi, iki yıllık hazırlık sınıfı konarak eğitim sekiz yıla çıkarıldı, fen ve matematik dersleri İngilizce okutulmaya başlandı.
1957 
İstanbul’un yanı sıra Ankara, İzmir ve Adana illerinde de Darüşşafaka için öğrenci seçme sınavları yapılmaya başlandı.
1958 
Darüşşafaka’nın geleceğini güven altına almak, daha güçlü ve sürekliliği olan gelir kaynaklarına sahip olmak amacıyla yatırım politikalarında köklü değişiklikler yapıldı. Bu kapsamda yaptırılan, Şişli Halaskargazi Caddesi’nde bir alışveriş ve eğlence merkezi niteliğindeki “Darüşşafaka Sitesi”nin inşaatı tamamlandı ve Başbakan Adnan Menderes tarafından hizmete açıldı.
1964 
Babaları hayatta olan fakat yeterli maddi olanağı olmayan yetenekli çocuklar da okula kabul edilmeye başladı. Bu uygulama 1976 yılında sona erdi.
1971 
Yönetim Kurulu 1969’da bir “Kız Koleji” binası yapılması ve karma eğitime geçilmesi kararını aldı. Projesi Ordinaryüs Prof. Yüksek Mimar Emin Onat tarafından yapılan tesisler, 1971-72 ders yılında hizmete girdi ve kız öğrenciler de Darüşşafaka’da eğitim görmeye başladı.
1972 
Konferans ve spor salonları, modern bir mutfak, yemekhane, laboratuvarlar ve lojmanlar gibi ilavelerle, beş katlı olarak yenilenen okul binası Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından hizmete açıldı.
1973 
Kıbrıs Barış Harekâtı’nda şehit olan askerlerin çocukları, sınavsız olarak okula kabul edildi.
1979 
Darüşşafaka ilk kız mezunlarını verdi.
1990 
5 Aralık 1990 tarihinde yayınlanan 3685 sayılı Kanun ile Darüşşafaka Cemiyeti kendisine terettüp eden her türlü vergi, harç ve resimlerden muaf tutuldu.
1992
Fatih’teki tesislerden taşınılması ve bağışçılarının ileri yaşlarını güvenli, sağlıklı bir ortamda geçirmeleri için “rezidanslar” oluşturulmasına karar verildi. Hazine’ye ait olup Milli Savunma Bakanlığı’na tahsis edilmiş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na devredilmesi söz konusu olan Büyükdere Caddesi Maslak Balabandere mevkisindeki arazinin bir kısmı, Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk’ün yakın ilgisi ve devrin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in de devreye girmesiyle Cemiyet’e intikal etti. Mimari proje için bir yarışma açıldı ve jüri oluşturuldu. Birinciliği Y. Mimar Dr. Fatih Gorbon’un projesi kazandı. Maslak kampüsünün inşaatına başlandı.
1994 
Darüşşafaka Eğitim Kurumlarının Maslak’taki yeni kampusü hizmete girdi. Fatih’teki
120 yıllık bina boşaltılarak Ziraat Bankası’na satıldı.
1995 
1980’li yılların ortalarından itibaren Darüşşafaka Lisesi mezunlarının üniversite giriş sınavlarındaki başarı grafiği düşme eğilimi gösteriyordu. 1992’de “Darüşşafaka Eğitim Öğrenim Düzeyini Geliştirme Projesi” kapsamında bir panel toplantısı düzenlenmiş, 1994’te başarısızlık nedenlerinin belirlenmesi için bir araştırma yaptırılmış ve ardından eski müdürlerden Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Prof. Dr. Barlas Tolan ve Doç. Dr. Pervin
Olgun tarafından bir rapor hazırlandı. Bu rapor, Ocak 1995’te “21. Yüzyıla Doğru Darüşşafaka” adlı forumla camiada tartışmaya açıldı. Zayıflayan Darüşşafaka ruhunun tekrar canlandırılması, öğrenci seçimi tabanının genişletilmesi, öğretmen kadrosunun kuvvetlendirilmesi, mezunlara okul içinde görevler verilmesi, bir okul-aile birliği kurulması, öğrencilere üniversite tercihleri ve meslek seçimi konusunda daha etkili danışmanlık verilmesi, öğrenci ile Cemiyet arasında daha yakın ilişki kurulması önerilerinin öne çıktığı tartışmalar sonucunda, Okulun geleceğine yönelik birçok yeni açılım gündeme geldi.
Darüşşafaka yabancı dilde eğitim yapan Anadolu Lisesi statüsünde bir okul olarak tanımlandı.
1997 
Darüşşafaka’ya yeni bir bağış akımı yaratmaya, mali olanakları yüksek insanlara ileri yaşlarında huzurlu ve konforlu bir yaşam sağlamaya dayalı yeni bir bağış ve finans modeli olarak kararlaştırılan “rezidanslar” projesinin ilk örneği olarak “Darüşşafaka Yakacık Rezidans” hizmete girdi. Maslak’taki spor tesisleri aynı yıl tamamlanarak açıldı.
1998 
Darüşşafaka’nın tarihi araştırılarak,Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı
iş birliğiyle “Darüşşafaka Tarihi 1863-1994” adlı kitap yayınlandı
1999
17 Ağustos depremzedesi 41 öğrenci, okula sınavsız alındı. Ayrıca 1997-2007 döneminde toplam 78 şehit asker ve polis çocuğu, okula sınavsız kabul edildi.
2003
Bingöl depremzedesi 108 öğrenci bir süreliğine Darüşşafaka’da misafir edildi.
2004-2005 
Maltepe ve Şenesenevler Rezidans, Darüşşafaka Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi ile Maltepe Özel Bakım Ünitesi kapılarını bağışçılara açtı.
2006 
Özel Darüşşafaka Lisesi, Sait Faik Abasıyanık anısına, İstanbul Liseleri arasında “Hişt, Hişt, Genç Sait Faik” öykü, yazma yarışmaları düzenlemeye başladı.
2007 
Cemiyet ve okul yönetiminde köklü değişiklikler ve yenilenmeler gerçekleşti:
Cemiyet ve okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenci ve okul-aile birliği temsilcileri ile toplumun önde gelen ve eğitim alanında uzman kişilerinin katılımıyla düzenlenen bir dizi toplantının sonucunda Darüşşafaka’nın gelişimine rehberlik edecek beş yıllık
stratejik plan (2007-2012) oluşturuldu.
Urla (İzmir) Rezidans açıldı.
Özel Darüşşafaka İlköğretim Okulu, Darüşşafaka mezunu ve öğretmeni, gazeteci ve yazar Ahmet Rasim anısına, İstanbul’daki ilköğretim okulları arasında “Ahmet Rasim Yaşıyor” adı altında gazete yazıları yazma yarışmasını başlattı.
2008 
Eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin uygulamasını derinleştirmek, olanakları büyük şehirlere göre kısıtlı fakat yüksek yetenek sahibi olan taşra öğrencilerinin Darüşşafaka giriş sınavlarında başarılarını yükseltmek amacıyla, bilgi ölçümüne dayalı sınav sisteminden zekâ, yetenek ve yaratıcılık ölçümüne dayalı sınav sistemine geçildi ve sınavın yapıldığı il sayısı artırıldı.
Darüşşafaka Velilerini Arıyor programı ve Darüşşafakalılar arası Yıllık Bağış Kampanyaları başlatıldı.
Türkiye İş Bankası işbirliğiyle “81 ilden 81 öğrenci” projesi başlatıldı ve bu kapsamdaki ilk öğrenciler eğitime başladı.
2009
Mardin Bilge Köyü’nde yaşanan acı olayın ardından koşullarına uyan beş çocuğa kapılarını açtı.
Darüşşafaka’nın değişen küresel koşullar altında yeni ufuklara açılmasına katkı sağlaması amacıyla toplumun önde gelen kanaat liderlerinin katılımıyla Yüksek Danışma Kurulu oluşturuldu.
Procter&Gamble Türkiye iş birliğiyle geleceğin liderlerini yetiştirmeyi hedefleyen “Hayalden Gerçeğe” sosyal sorumluluk projesinin startı verildi.
2010
Okul yerleşkesinin eğitim faaliyetleri aksatılmaksızın ticari olarak da değerlendirilmesine imkân tanıyan 6009 sayılı kanun, 1 Ağustos 2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlandı.
Kurumsal yönetişim ilkelerinin kök salması için bir dizi çalışma başlatıldı.
2011
Darüşşafaka Eğitim Kurumları Yönetmeliği, MEB Özel Darüşşafaka İlköğretim Okulu Kurum Yönetmeliği ve MEB Özel Darüşşafaka Lisesi Kurum Yönetmeliği olarak ayrı ayrı 13.09.2011 tarihinde MEB Talim Terbiye Kurul Başkanlığı tarafından kabul edildi.
Darüşşafaka’nın ilk müdiresi Nazıma Antel’in anısına İngilizce alanında okul dışı etkinliklerde başarı elde eden öğrencilere “Nazıma Antel Ödülleri” verilmeye başlandı.
Darüşşafaka’ya kız öğrencilerin kabulünün 40. yılı vesilesiyle yolu Darüşşafaka’dan geçen kız öğrenciler tarafından 10 kız öğrencinin 10 yıllık eğitim gideri olan 1 milyon liranın toplanması amacıyla “Daçkalı Kızlar  40. Yıl” Kampanyası başlatıldı.
2012
14 Nisan’da Darüşşafaka Cemiyeti’nin doğal başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurul ile Cemiyet Tüzüğünün Amaç Maddesi değiştirildi. Yapılan değişiklikle babası hayatta olmayanların yanı sıra annesi hayatta olmayan çocukların da Darüşşafaka’da eğitim görmesinin önü açıldı. Amaç Maddesinde yer alan  “Türk-İslam çocukları” ibaresi “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı” olarak çağa uyarlandı. Ayrıca Darüşşafaka’nın yetiştirmek istediği gençlerin nitelikleri tüzük maddesi haline getirildi.
Babası hayatta olmayan, ilköğretim 3. sınıf öğrencilerinin yanı sıra annesi hayatta olmayan öğrenciler de ilk kez Darüşşafaka Sınavı’na kabul edildi.